KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN :
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “”Safi kurum kazancı”” başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Kanunda yer alan düzenlemelere göre, kurum kazancı, ticari kazanç niteliği taşıdığı ve ticari kazanç gibi tespit edildiğinden elde etme yönünden tahakkuk esası geçerlidir. Kurum kazancının hesap dönemleri itibariyle tespit edilerek, dönemler itibariyle gerçekleşmiş gelir ve giderlerin safi kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekir. Gelir ve giderler tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilerek hasılat, gelir ve karlar aynı döneme ait maliyet, gider ve zararla karşılaştırılır.
Tahakkuk; gelirin ve giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder. Tahakkuk esasında, geliri doğuran muamelelerin eksiksiz olarak tekemmül etmiş olması, gelirin elde edilmiş sayılması için yeterlidir. Ticari faaliyet içerisinde satılan mal veya yapılan bir hizmet bedeli taraflarca belirlenip fatura kesildiğinde gelir veya gider tahakkuk etmiş kabul edilir.
Bu hükümler uyarınca şirketiniz tarafından verilen eğitim hizmetinde, hizmetin tamamlanma tarihinde gelir tahakkuk ederek hukuken talep edilebilir duruma geldiğinden, söz konusu faaliyet sonucu elde edilen gelirin bu tarih itibariyle kurum kazancına dahil edilmesi gerekmekte olup, hizmet bedelinin kredi kartı ile ödenmesinin veya ödenmemesinin bir önemi bulunmamaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun,
1/1 inci maddesinde, Türkiye’ de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
5 inci maddesinde, vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılmasının hizmet sayıldığı,
10/b maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geldiği,
27/1 inci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu
hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 42 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlığımızca şekil ve muhteviyatı belirlenen 1 No.lu KDV Beyannamesinin “”Sonuç Hesapları”” kulakçığının “”Diğer Bilgiler”” bölümünde yer alan “”Kredi Kartı ile Tahsil Edilen Teslim ve Hizmetlerin KDV Dahil Karşılığını Teşkil Eden Bedel”” satırına kredi kartı ile tahsilatı yapılan mal ve hizmet bedelleri yazılmaktadır.
1 No.lu KDV Beyannamesinin bu satırında istenen bilgi, verginin tarh ve tahakkuku ile ilgili olmayan denetim amaçlı bir bilgidir. Bu satırda yer alan tutarların Beyannamenin “”Sonuç Hesapları”” kulakçığındaki “”Teslim ve Hizmetlerin Karşılığını Teşkil Eden Bedel”” ile uyum göstermemesi ve vergi dairesince bu hususun mükelleften sorulması halinde, kredi kartı ile yapılan tahsilâtların, avans ödemelerine ait olduğu “”izah”” gerekçesi olarak belirtilebilecektir.
Buna göre,
1. Hizmetin ifasından önce hizmet bedeline mahsuben kredi kartı ile yapılan avans niteliğindeki ödemeler, bir teslim veya hizmetin karşılığını oluşturmadığından KDV ye tabi olmayacaktır. Ancak alınan avanslar için fatura düzenlenmesi halinde, Kanunun 10/b maddesi gereği vergiyi doğuran olay meydana geleceğinden, faturada gösterilen bedel üzerinden KDV hesaplanacaktır.
Avans mahiyetindeki söz konusu tahsilatın, yapıldığı dönem 1 No.lu KDV Beyannamesinin “”Kredi Kartı ile Tahsil Edilen Teslim ve Hizmetlerin KDV Dahil Karşılığını Teşkil Eden Bedel”” satırında gösterilmesi gerekmektedir.
Ancak, bu satırda yer alan tutarların vergiye tabi KDV matrahıyla uyum göstermemesi ve bu hususun vergi dairesince sorulması durumunda, farklılığın avans mahiyetindeki tahsilâttan kaynaklandığının izah gerekçesi olarak belirtilmesi mümkün bulunmakta olup, izahın yeterli görülmemesi halinde hakkınızda gerekli yasal işlemlerin tesisi yoluna gidilebileceği tabiidir.
2. Üçüncü şahıslara bedel karşılığında verilen hizmetten personelinizin de yararlanması halinde, Kanunun 5 ve 27/1 inci maddeleri hükümleri gereği, yararlanılan hizmet için emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanarak beyan edilmesi gerekmektedir.